Virtua Araştırma İddialı!

İyi fikir Bulma Tekniği

James Webb Young’un “İyi Fikir Bulma Tekniği” kitabı bir süre önce MediaCat yayınlarından kütüphanemize kazandırıldı. Okumadıysanız hemen okumanızı tavsiye ediyorum. Hiç üşenmeyin, 4.levent-Taksim arası bile okuyup bitirebileceğiniz bir kitap.

Ama kitabı burada konu etmemin nedeni,  sadece yaratıcı fikir ortaya çıkartmanın formülünü veriyor olması değil; Yaratıcı fikir orataya çıkartacak kişinin belirli özelliklerinden de bahsetmesi. Bu özelliklerden en önemlisi de derin gözlemler yapabiliyor olmakla ilgili.

Diyor ki “şu ana kadar tanıdığım gerçekten yaratıcı olan her reklamcı hemen göze çarpan iki önemli özeeliğe sahip olmuştur. İlki, bu insanların ilgisini çekmeyecek bir tane bile konu yoktur. İkincisi bu insanların hepsi, her türlü bilgi kaynağından yararlanan, bakış açıları geniş araştırmacılardır”. Sf 37. Yaratıcı kişinin ilk hamlelerinden birinin materyal toplamak olduğunu ve bunu da hayatının içinde sürekli yapıyor olması gerektiğini söylüyor kitabında.

“Ürün hakkında özel bilgi toplamak kadar genel ham materyal toplama işi de önemlidir, çünkü bir fikrin eski unsurların yeni bir kombinasyonundan başka bir şey olmaması ilkesi bununla devreye girer. Reklamcılıkta, bir fikir, ürünlere ve insanlara dair özel bilgi ile hayata ve olaylara dair genel bilginin birleşmesinden elde edilen yeni bir üründür.” Sf 38.

Evet doğru iletişim yapabilmek için, ürünle ilgili bilgileri bilmek ve anlamak gerekir. Ancak yaratıcı ve farklı bir iletişim yapabilmek için sahip olduğunuz tüm materyaller ile arasındaki ilişkisiyi kurabilmek ve farkında olunmayanı ortaya çıkartabilmek gerekir.

Reklam hayatım boyunca yaratıcı ekibin önlerine gelen bir kağıt parçasına yazılı brief ile yetinmemeleri gerektiğini, kendilerinin de araştırması gerektiğini, masalarının başından kalkıp, reklamı yapılması istenilen ürünün nerede, nasıl tüketildiğini görmeleri, deneyimlemeleri gerektiğini düşündüm ve her fırsatta söyledim.

Tecrübeler ne kadar derin, bilgi ne kadar geniş olursa – ne hakkında olduğundan bağımsız hatta- üretilecek fikirlerin de o kadar “yaratıcı” ve aslında o kadar da “gerçek hayatta etkili” olacağına inandım. Hayatın içinde olmazsak, içinde olup bitenleri gözlemleyemezsek, gözlemlerimizin altında yatan nedenleri de sorgulamazsak, hayatın içindeki markalar adına, hayatın içindeki hedef kitlelerine nasıl konuşabiliriz ki?

Belki biraz her şeyi merak eden çocuğun gözlerinden bile bakmaya çalışsak ufak ama büyük bir fark yaratmak daha da kolaylaşabilir.